Die Rede, die der osmanische Großbotschafter (Silahdar) İbrahim Pascha bei der Abschiedsaudienz bei Karl VI. hielt, 13. April 1720 The speech that was delivered by the Ottoman grand ambassador (Silahdar) İbrahim Pasha at the Farewell Audience with Emperor Charles VI, April 13, 1720 Osmanlı büyükelçisi (Silahdar) İbrahim Paşa’nın, İmparator 6. Karl’ın huzurundaki veda konuşması, 13 Nisan 1720 (Silahdar) İbrahim Efendi Edition Yasir Yılmaz Datenmodellierung Stephan Kurz Austrian Academy of Sciences, Institute for Habsburg and Balkan Studies GAMS - Geisteswissenschaftliches Asset Management System Creative Commons BY 4.0 2022 Vienna o:vipa.misc.osm.17200413 Digitale Edition von Quellen zur habsburgisch-osmanischen Diplomatie 1500–1918 Digital Scholarly Edition of Habsburg-Ottoman Diplomatic Sources 1500–1918 Habsburg-Osmanlı Diplomasisi Kaynakları Dijital Edisyonu 1500–1918 Projektleitung Arno Strohmeyer HHStA, Wien Turcica I, 186 111-114

Editionsregeln und Kodierungsrichtlinien

Die Großbotschaften Damian Hugo von Virmonts und Ibrahim Paschas (1719/20) Miscellanea Digitale Edition von Quellen zur habsburgisch-osmanischen Diplomatie 1500–1918

Projektbeschreibung

Die Rede, die der osmanische Großbotschafter (Silahdar) İbrahim Pascha bei der Abschiedsaudienz bei Karl VI. hielt, 13. April 1720, bearb. von Yasir Yılmaz, in: Die Großbotschaften Damian Hugo von Virmonts und Ibrahim Paschas (1719/20), hg. von Arno Strohmeyer und Stephan Kurz unter Mitarbeit von Claudia Römer (Digitale Edition von Quellen zur habsburgisch-osmanischen Diplomatie 1500-1918, hg. von Arno Strohmeyer, Projekt 1), Wien 2022.

Ottoman Turkish
Hüve Şevketlü ḥürmetlü ʿaẓametlü Romā imparāṭorı pīşgāh-ı salṭanat-ı dest-gāhlarına biz ki şevketlü ʿaẓametlü Mekke ve Medīne ve Ḳudüs-i şerīf ḫādimi pādişāh-ı rūy-ı zemīn ḥażretleri ṭaraf-ı eşrefinden ʿālī-baḫtlu büyükilçiyim ki devleteyn beyninde Pūjerefçede ʿaḳd ve ḳarār-dāde olan ṣulḥ ve ṣalāḥ-ı ḫayr-encām iḫtitām idüb mābeyn-i devleteyn-i ʿaliyyeteynde muṣāfāt ve dostluġı daḫı ke-mā yenbaġī teʾyīd ve muḥkem ve ḳavī ve müstaḥkem eylemek ḫidmetiyle devlet-i imparāṭoriyye cānibine baʿs ve irsāl ve ḫidmet-i mezbūreyi edā ve ikmāl ile şeref-yāb-ı mübāhāt olmışdur. Ṭarafeynüñ emn ve rāḥatı ve bi-ʿavnihī teʿālā muʿaḳḳed ve müʾekked olan ve dād ve muṣālaḥatı edille-i ẓāhire ile maʿlūm ve meczūmımuz olub memnūn ve maḥẓūẓ olmışuzdur. İn-şāa’llāhu teʿālā ẕikr olunan ṣulḥ ve ṣalāḥ ve muṣāfāt mūris̱u’l-necāḥ mürāʿāt-ı şürūṭ ve ḳuyūd ile merhūn-ı devām ve ḫulūd olmasından ġāʾile-i iştibāhı merfūʿdur. Ve muʿtād-ı ḳadīm üzere ṭarafeyn-i devleteynüñ ulu pādişāhları baʿs̱ ve irsāl eyledükleri büyükilçileri itmām-ı ḫidmet ile kendi āsitānelerine ʿavdet ve ircāʿ itdürilmek iẕn-i ʿālīlerine mevḳūf olmaġla biz daḫı ruḫṣat-ı pādişāhāneleriyle ʿatebe-i ʿaliyye-i ḫüsrevānīye rūmāl-ı müsāraʿate müsāʿade ve işāretleri iltimās olunur. Ve lāzime-i devlet-i imparāṭoriyye olan ikrām-ı mihmāndārī ve riʿāyet-i salṭanat-şiʿārīlerinden her vech ile memnūn ve mesrūr olub müstaġraḳ-ı niʿmet-i celīle olmışdur. Eġer ṭarafımuzdan ḫilāf-ı rıżā müsāhele ve taḳsīr ṣudūrı bi-ḥasebü’l-beşeriyye vāḳiʿ olmış ise iġmāż-ı mülūkāneleri ile tetmīm ve mes t ūr olunmaḳ recā ve istidʿā olunur. Ve ḥüsn-i muʿayyenimüz ile mā-beynde olan dostluḳlarıñ temşiyyet ve istiḥkāmına in-şāa’llāhu teʿālā beẕl-i maḳdūr ve saʿy-ı mevfūr olunmaḳ ẕimmet-i ẕimmet-i himmetümüze va-beste-i iltizāmdur. El-faḳīr el-ḥaḳīr İbrāhīm